Son dönemde yaşanan kapanmaların temel nedeni, elektronik para kuruluşlarının BDDK ve TCMB mevzuatına uyum sağlayamaması olarak öne çıkıyor. 6493 sayılı Kanun kapsamında bu şirketlerin sermaye yeterliliği, müşteri fonlarının ayrı hesaplarda tutulması, şeffaf raporlama ve bilgi güvenliği gibi zorunlulukları yerine getirmesi gerekiyor. Bu kurallara yönelik ihlaller ise lisans iptali veya faaliyet durdurma kararlarını beraberinde getiriyor.
Bir diğer kritik gerekçe ise yasa dışı bahis ve kara para aklama şüphesi. Bazı platformların, farkında olarak ya da yeterli denetim mekanizması kuramadığı için, suç gelirlerinin transferinde aracı rol oynadığı iddiası savcılık süreçlerini tetikliyor. Bu durum, el koyma, kayyum atama ve varlıklara bloke konulması gibi ağır yaptırımların önünü açıyor.
Sektör uzmanlarına göre bu gelişmeler yalnızca münferit vakalar değil; Türkiye fintech ekosisteminde "hızlı büyüme yerine güvenli büyüme" dönemine geçildiğinin açık bir göstergesi. Regülasyonların sıkılaşmasıyla birlikte, ödeme kuruluşları için teknoloji yatırımı kadar uyum, şeffaflık ve risk yönetimi de hayati hâle gelmiş durumda.
Kullanıcılar açısından ise süreç, dijital finans hizmetlerinde "ucuz ve hızlı" olan yerine lisanslı, denetimli ve güvenilir platformları tercih etme gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.









