Hubble Uzay Teleskobu, evrenin derinliklerindeki gözlemlerine devam ederek bu kez "Mavi Cüce Galaksi" olarak bilinen Markarian 178'i (Mrk 178) hedef aldı. Görüntü, galaksinin içindeki yoğun yıldız oluşum süreçlerini ve bu sürecin arkasındaki gizemli güçleri gözler önüne seriyor.
Bizim galaksimiz Samanyolu'ndan oldukça küçük olan ve yaklaşık 13 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bu yapı, bünyesinde barındırdığı genç ve sıcak yıldızlar nedeniyle ağırlıklı olarak mavi renkte parlıyor. Ancak Hubble'ın keskin gözleri, galaksinin en parlak bölgesinde Wolf-Rayet yıldızları adı verilen, son derece nadir ve devasa kütleli yıldızların yarattığı kırmızımsı tonları tespit etmeyi başardı. Bu yıldızlar, kısa ömürleri boyunca atmosferlerini şiddetli rüzgarlarla uzaya savurarak çevrelerinde belirgin izler bırakıyorlar.
Bilim insanları için bu görüntü sadece estetik bir değer taşımıyor; aynı zamanda evrensel bir dedektiflik hikayesinin ipuçlarını sunuyor. Wolf-Rayet evresindeki yıldızlar yalnızca birkaç milyon yıl yaşadığı için, bu durum galakside yakın zamanda ani bir yıldız oluşum patlaması yaşandığını kanıtlıyor. Galaksinin yakınlarında onu etkileyecek başka bir komşu galaksi bulunmadığından, araştırmacılar bu ani doğum sürecinin galaksiye çarpan bir gaz bulutu veya galaksiler arası ortamdaki bir etkileşimden kaynaklandığını düşünüyor.
Kısa ömürlerinin sonunda birer kara deliğe veya nötron yıldızına dönüşecek olan bu dev yıldızların incelenmesi, evrendeki elementlerin dağılımını ve galaksi evrimini anlamak açısından büyük önem taşıyor. Hubble'ın sağladığı bu detaylı veriler, gökbilimcilere, görünürde sakin duran cüce galaksilerin aslında ne kadar dinamik ve fırtınalı bir geçmişe sahip olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.









