Küresel dijital ticaretin en büyük kapılarından biri olan PayPal, Türkiye'deki kullanıcılar için ne yazık ki hala kapalı bir kutu niteliğinde. Yıllardır süregelen bu erişim sorunu, teknolojik bir eksiklikten ziyade yasal ve stratejik bir anlaşmazlığa dayanıyor.
Sürecin kökeni 2016 yılına, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) şirketin lisans başvurusunu reddetmesine kadar uzanıyor. Türkiye'deki yasal mevzuat, vatandaşlara ait finansal verilerin güvenliği gerekçesiyle ülke sınırları içerisindeki sunucularda (IT sistemlerinde) barındırılmasını zorunlu kılıyor. Ancak global bir veri mimarisine sahip olan PayPal, sunucularını Türkiye'ye taşımayı reddedince lisans alamadı ve pazardan çekilmek zorunda kaldı.
Bu ayrılık, özellikle yurt dışına ürün satan e-ticaret girişimcileri ve freelance çalışanlar için büyük bir bariyer oluşturdu. Dünyanın neredeyse her yerinde "standart" kabul edilen bu ödeme yönteminin eksikliği, Türk girişimcilerin uluslararası pazardaki rekabet gücünü ve tahsilat hızını doğrudan etkiledi. Farklı alternatifler geliştirilse de hiçbiri PayPal'ın sunduğu küresel yaygınlığı tam anlamıyla ikame edemedi.
Gelinen noktada durum, dijital sınırların yerel kanunlarla çatıştığı kronik bir kördüğüm halini almış durumda. Veri lokalizasyonu konusundaki katı kurallar ile teknoloji devinin merkeziyetçi yapısı arasında bir orta yol bulunmadığı sürece, PayPal'ın Türkiye'ye dönüşü yakın vadede pek mümkün görünmüyor.









